Turana giden yol

Amperyalismin Anti Türk siyasetlerine karşi

Güney Azerbaycan Milli Hareketinde Sivil Toplum Dönemi

Güney Azerbaycan'daki  siyasi sürecin görünürde yavaşlaması, sessizleşmesi ve  aktifliğinin zayıflaması çeşitli yorumlara sebep olmuştur. Söz konusu durum 'Güney Azerbaycan Milli Hareketin zayıfladığı ve durgunlaştığı'  gibi yorumların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Güney Azerbaycan Milli Hareketi daha önceki dönemden farklı bir aşamaya girdiğini söylemek doğru bir tespit olsa da bu yeni dönemi durgunluk olarak yorumlamak yanlış olabilir.

1991'de Soğuk Savaş'ın bitmesi ile beraber Güney Azerbaycan Milli Hareketi siyasallaşmaya başlaşmış ve siyasal alanda ciddi büyüme göstermiştir. Siyasal alanda çok önemli büyüme gösteren milli hareket  sivil toplum alanında büyümeye yönelmemiştir.

Güney Azerbaycan Milli Hareketi doğuşu itibari ile siyaset, tarih ve toplumsal konularda basit sloganlar, ütopik düşünceler ve kahramanlık mitosu üzerinde şekillense de siyasi romantizm coşkusu içinde kendisini hem  İran'da  hem de  uluslar arası sistemde gündeme getirmeyi başarmıştır. Güney Azerbaycan Milli Hareketinin geldiği nokta İran rejimini korkutmaya başlamış ve dolaysı ile rejim daha baskıcı ve polisiye yöntemlere başvurmak zorunda kalmıştır. İran rejimin baskısının artması ile Güney Azerbaycan Milli Hareketinin faaliyet alanın  siyasal toplumdan sivil toplum alanına kaymasına sebep olmuştur.

Güney Azerbaycan Milli hareketinin siyasal alandan sivil toplum alanına kaymasını durgunluk olarak değil milli hareketin olgunlaşma süreci olarak tanımlamak gerekmektedir. Çünkü Güney Azerbaycan Milli Hareketi tarih boyu siyasal alanda büyümeyi başarmış ancak sivil toplum alanında büyüme eğilimine sahip olmamıştır. Güney Azerbaycan topraklarında kurulan Azadistan Devleti (1920) ve Milli Hükümet (1945-46) gibi siyasi oluşumların yenilgilerinin önemli bir  sebebi de sivil toplum alanında güçlü ve başarılı olmamalarından kaynaklanmıştır.

Siyasal alanın daralması ile sivil toplum alanına kayan milli hareket daha ciddi ve kalıcı işler yapma peşinde olmuştur.  Basit ve ütopik düşüncelerden sıyrılmaya çalışan milli hareket bu dönemde daha doğru, sağlıklı ve kapsayıcı teorik arayışlar içine girmiştir.

Bu dönemde Güney Azerbaycan Milli Hareketi kültürel alanda çok daha önemli  işlere imza  atmaya başlamıştır.  Dilmac ve Yarpak gibi  dergiler sivil toplum alanın olgun meyveleridir. Alireza Serrafi tarafından yayınlanan Dilmac  aylık sosyal, siyasal ve kültürel konuları içeren  dergi niteliğindedir. Dilmac söz konusu özelliği ile kısa sürede ülke içinde ve dışında kendine  özgü yer edinmeği başarmıştır.  Azim İbadpur (Ayvaz Taha) tarafından yayınlanan Yarpak  haftalık  edebiyat ve kültür dergisi niteliğindedir. Yarpak tümü ile Azerbaycan Türkçe’si ile yayınlanması Güney Azerbaycan basın tarihinde ilk sayılabilir. Yarpak ayrıca Güney Azerbaycan yazar ve aydınlarının modern dil ve dünya görüşü arayışlarının somut bir göstergesidir.

Güney Azerbaycan Milli hareketi sivil toplum alanında büyümeyi kendisini hem taktik ve hem strateji olarak seçmesi siyasi olgunluğunun göstergesidir. Ünlü bir siyaset bilimcisinin  söylediği bir doğru vardır: “sivil toplum alanında başarılı olmayan siyasal alanda kazandıklarını koruyamaz”